SketchUp bilmek hayatta ne işime yaradı?
ÖZET: Kendi kendine öğrenmesi dahi birkaç saat süren bir programı biliyor olmak; bambaşka uğraşların tüm vaktimi aldığı hayat yolunda her sırası geldiğinde bir fırsatla veya başka yeteneklerle birleşti. Mimarlık ya da Güzel Sanatlar mezunu olmayan biri olarak; örnekleri kurumlara uygulanacak bir işletmeyi tasarlamak, bir tarihi çocuk kitabının resimlerini çizmek, bir kitap fuarının standını tasarlamak, Türkiye’de ilk olarak anılan bir sanat projesine sahip olmak şansına eriştim. Binbir uğraş arasında kafamın bir köşesinde SketchUp olması sayesinde en gerekli anlarda fırsatları değerlendirme imkanım ve hayallerimi gerçekleştirme imkanım oldu.
2005-2009 yılları arası freelance web tasarım işleriyle uğraşıyor, tüm videolarını heyecanla izlediğim VideoCopilot nedeniyle After Effects başta omak üzere görsel efekt teknolojilerine çok ilgi duyuyordum. Tam bu zamanlarda Özgür Yazılım ve Açık Kaynak kulübümüz nedeniyle GIMP kullanıyorduk. Tüm bunlar olurken esasında okulla arada bir işi olan bir mühendislik öğrencisiydim.
Bu dönemde Blender’ı keşfedince içim gitmişti ama kullanmak için bir sebebim yoktu. Ucundan kıyısından öğrenme videolarına baktım ama o güne kadar tüm bildiklerimden çok daha fazla yol gerekiyordu. 3D tasarım bir köşede dursa hayalimdeki çok fazla şeyi yapabilirdim ama 3DsMax, AutoCad, Cinema4D dahil teknolojiler için oldukça mesai harcamalıydım.
Tam bu dönemlerde mühendislik fakültesinin son sınıfındaydık (mezun olmama daha vardı ama 4. sınıfa gelmiştik). Bir yılı harcayan büyük bir proje yapmak zorundaydık. Bir gıda fabrikası fizibilitesi hazırlamak. Ürünlerin girişinden çıkışına tüm hesaplar, makineler, prosesler. Hem hesaplar, hem tasarım. Hem fabrikanın markası, logosu, işletme hesapları, maliyet hesapları, pazarlama ve hammadde piyasası araştırması. Hem ürünün üretiminden ambalajına, güvenliğinden sertifikalarına kadar tam analizi.
Mühendislik öğrencileri son sene, son dönemin sonunda bir yıllık araştırmasını hem teslim eder, hem de tüm bölümün, öğrencilerin ve hocaların karşısında sunar. Sunuma hem hesaplar ve araştırmalar dahildir, hem de fabrikanın görselleştirilmesi. Fabrikanın 3D olarak tasarlanması gerekiyordu. Genelde diğer öğrenciler ya aylar önceden basitçe tasarlıyor, ya da parayla bir yerlere tasarlatıyordu.
Başkanı olduğum projede çok detaylı çalışmalar yapıp müthiş bir sunum hazırladık. Ancak hesaptaki en ufak hatanın fabrikayı zarar ettirmesi karşısında tam doğru değerler için aylar harcamanın ve sunuma özel hazırlanmış videolarla katılmanın sonucu olarak 3D tasarıma vakit kalmadı. Projede ben varken bir yere tasarlatmak da olmazdı.
O zamanlarda aklımda hep yeni bir teknoloji olan SketchUp vardı. Basit, 3D tasarım programı. Sunuma 48 saat kala bilgisayar başına geçtim. Hiç SketchUp bilmeden mouse’u elime aldım ve ilk çizgiyi çekerek başladım. Birinci gün uyudum, ikinci gün, sunum gecesi hiç uyumadım. Uykusuz çıktığım sunumda fabrikamızın 3D tasarlanmış hali de yer alıyordu. Çok başarılı bir sunum yaptık, arkadaşlarım mezun oldu ve hayat devam etti.
Ertesi sene bir alt sınıfların sunumları yaklaşırken beni buldular. Ücretli olarak fabrika 3D tasarımı yapıp yapmayacağımı sordular. Her şeyi bir öğrenme fırsatı olarak gören biri için bir yıldır aklımın bir köşesinde bekleyen SketchUp bilgimi geliştirmek için harika bir fırsattı. Sanırım 4–5 grubun çizim işlerini aldım. Her tasarımda daha önce kullanmadığım bir özellik kullandım. Fakültede o güne kadar görülmemiş tasarımlarla sunumlara çıkıldı. Her şey şahaneydi.
Ertesi sene Uzaktan Eğitim Merkezi’nde işe girmiştim, şahane arkadaşlardan inanılmaz video teknolojileri öğreniyordum. After Effect’te coşuyorlardı. O sene sanırım 10'a yakın grup çizim yapmam için bana geldi. Bu kez tasarımları video teknolojileriyle birleştirdim. Dahası, artık sıra render programlarına gelmişti. O dönem Lumion çıkış yapıyordu. Gerçekçi fabrikalar ve şahane video sunumlarıyla işi başka bir yere taşımıştım. Her sene sadece Mayıs ayında geliştirerek üç senede çok iyi bir yere gelmiştim.
Artık SketchUp’ta fabrika tasarlamak gözüm kapalı yapacağım bir şeydi. Yetmedi, gıda fabrikası tasarlamanın mühendis gözüyle prensipleri üzerine araştırmalar yapıp bazı yazılar yayınladım. Bu yazılardan çok mühendislik öğrencisi yıllarca faydalandı. O dönem Samsun’da yeni kurulacak bir fabrikadan davet alarak şirketlere de açılmış oldum. Onların fabrikasını tasarlayıp modelleyip bu konuda dışarı ilk işimi teslim ettim.
Samsun’un sıcağında sanayiye minibüsle gitmek, Kütahya’da doğmuş biri için bu kadar zor olmasa buradan bir kariyer yapabilirdim. Ama sonraki sene bir ajansta iş bulup çalışmaya başladım.
O sene inanılmaz bir şey oldu. SketchUp bilgimi 10 videoluk bir ders haline getirmiştim. İnsanlar sıfırdan birkaç saatte SketchUp öğrenebiliyordu. Google da SketchUp’ı satın almış, Google Earth çalışmaları için falan kullanmaya teşvik ediyordu. Mimarlıktan endüstriyel tasarıma kadar pek çok yerde kullanılmaya başlanmıştı. Bilmiyordum ki; internetteki birkaç kaynaktan biriydim.
Bir gün bir telefon geldi. Yönetmen Ezel Akay arıyordu. Bir tarihi dizi için SketchUp tasarımcısı arıyorlarmış. Esas arkaplanlar, ara sahneler profesyonel hazırlanmadan önce üzerinde konuşmak için prototipleri tasarlayacak birisi. İstanbul’a gelme şansım olup olmadığı soruldu. O sene artık mezun olmayıp planladığım için bu fırsatı kaçırdım.
O videolar inanılmaz sayıda izlendi. Bugün herkes internette, herkesin video izleyecek hızı var. İnternetten bir şey öğrenmek normal. Ama o günlerde her yıl yüzbinlerce izlenme ve binlerce yorum geliyordu. SketchUp, videolu derlerimin en çok izlenenleriydi. Samsun’dan ayrılmadan önce Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde Mühendislik Fakültesi öğrencilerine “SketchUp Bilmek Hayatta Ne İşime Yaradı?” başlıklı bir konferans verdim.
SketchUp sonraki 10 yıl aklımın bir köşesinde ara ara kullanacağım bir bilgi olarak aklımda kaldı. Bunlardan bir kaç tanesi, çok özel fırsatlardı.
Biri, Türkiye’de Gençlik Merkezleri’ne kurulacak kütüphane kafeyi tasarlama fırsatıydı. Kitap&Kahve yazısında detayları anlatıyorum. Resmi bir taleple ilk olacak bir işletmeyi tasarlama fırsatı elinize geçtiğinde köşede 3D tasarım yeteneği olması inanılmaz bir şeydi. Raflar ve işletme aynen tek günde tasarlayıp teslim ettiğim şekilde yapıldı. En az maliyetle en hızlı ve işlevsel çözüm.
Yıllar sonra Kütahya’da ilk çocuk kitap fuarını düzenleme fırsatı oluştu. En büyük problem stantlardı. Valilik desteği sayesinde stantlar yapılacaktı ancak o alana en işlevsel, en taşınabilir, birleştirilebilir ve saklanabilir çözüm gerekiyordu. Alanda kolonlar, merdiven dahil pek çok düzensizlik vardı. Fuarın yapılacağı AVM’ye giderek ölçüp biçip SketchUp’ta birbirinin aynısı standart stantları tasarladım. Aynen yapıldı ve sonraki tüm fuarlarda kullanılmak üzere devlete teslim edildi.
Yıllar sonra arkeolog kardeşimle yerel tarih üzerine konuşurken Hekim Sinan’ın Çelebi Mehmet’i tedavi ettiği tarihi olayı öğrendim. 600 yıl önce fizyolojik bir soruna psikolojik bir teşhis koymuş olması, psikolojinin biyolojik temelleri üzerine kitap yazarı biri olarak beni oldukça etkiledi. Kardeşimi kitabı yazmaya teşvik edip benim yayınlayacağımı söyledim. Pandemi öncesinde bir yayınevi kurmuştuk ve bu da ilk çocuk kitabımız olacaktı.
Kitabın resimlerini ve kapağını çizmeyi heves ettim. Lakin eline kalem almış bir tasarımcı değildim. 3D olarak tasarlayıp render alarak yapacaktım. Bu şekilde Kütahya’nın o dönemki sembolik yapılarını, hatta kitaptaki olayların içeriği gereği Bursa ve Konya kalelerini dahi tasarladım. Ve bir tarihi çocuk kitabının yayın yönetmenliğini ve mizanpajını yapma, kapağını ve resimlerini çizme onuruna eriştim.
2009'da Blender videolarına içim gidiyordu. 2013'te SketchUp’la ilgili internette takılırken Uncharted 2'nin ortamlarının SketchUp ile modellendiğini görüp oldukça imrenmiştim. Bir gün işler oyun tasarımına gitmeliydi. Çıkardığımız çocuk kitabı yetkililerin dikkatini çekmişti, TRT Çocuk müdürü ile randevu almamıza kadar giden olaylar yaşanmıştı. Bu arada çizgi film teknolojilerini araştırmıştık.
UnReal Engine’in yarattığı devrimi bu araştırmalar sırasında fark ettim. Yıllar önce WordPress’in, SketchUp’ın yarattığı gibi bir devrimdi. Köşede bu kadar senedir bekleyen yeteneğin artık daha büyük çalışmalara aracılık etmesi gerekiyordu. Ve UnReal Engine öğrenmeye başladım.
Bu çalışmalar neticesinde KÜTOPYA projem doğmuş oldu. Kütahya’nın tarihteki en iyi yönleri, tüm binalar, tüm doğa. 17,5 kilometrekare alanın tasarımı. Konak konak, çeşme çeşme. Ve bu simülasyon kullanılarak üretilecek belgeseller, kısa filmler, çizgi filmler. Sonra buradan edindiğimiz teknolojilerle başka çalışmalar.
Ekibimiz 6 kişiye ulaştı. 2 yılda 1000'den fazla bina modelledik. Kütahya’nın ütopik tasarımının yarısından fazlası bitti. Yüzlerce video, binlerce içerik ürettik. Haritalar, makaleler, görseller… Tamamen unutulmuş pek çok şeyi ortaya çıkardık, şehirde bazı projelerin seyrinin değişmesine yol açtık. Şehrin kültür ve tarihine dikkat çekmeye ucundan da olsa başladık.
Bu projeyi kullanarak yaptığımız bazı projeler için bazı sanat tarihçileri “bugüne kadar böyle bir şey hiç yapılmadı” şeklinde övgüler dizdiler. DPÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nde hocalara ve öğrencilere sunum yapma onuruna eriştim. Ve seneye konuk hoca olarak “3D Tasarım” seçmeli dersine gireceğim.
Küçüklüğümden beri bilim, teknoloji, düşünce ve girişimcilik konularında bir şeyler yaparım. Ama sanatı hep buruk kalacağım, çünkü başlangıç avantajımın olmadığı, beni aşacak alan olarak görürdüm. Bu sene artık sanatla ilgili de önemli çalışmalar yaparak bu hayalimi de gerçekleştirmiş oldum. SketchUp ile başlayan ve diğer her şeyle birleşen yolda pek çok hayalimi gerçekleştirmemde aklımın bir köşesinde duran bir program aracı olmuş oldu.
Şu detayı kaçırmayalım. SketchUp bildiğim için tek başıma ondan büyük beklentilerde hiç olmadım. O varlığını bile unuttuğum bir yetenek olarak arkaplanda duruyordu. Ben o arada videolu dersler hazırladım, Google’da ilk sıralara çıkan web siteleri sahibiydim, işletmeler kurdum, etkinlikler düzenledim, yayınevi kurdum. Bir kafenin nasıl olması gerektiği ile ilgili kafamda bir fikir vardı, tasarım gözümü geliştirmek için 10 yıldır sadece tasarım sayfaları takip eden Instagram hesaplarım var, yerimden kalkmadan bir kaleyi çizebilecek teknolojinin internette olduğunu biliyordum.
En büyük silahım; gelişimi çok çok küçük adımlarla çok uzun zamana yaymak. Hiçbir zaman sıra gelmeyebilir de. Ama her kullanmak gerektiğinde bir adım ileri gidip bir başka teknolojiyle birleştirmek çok işlevsel.
Ben geliştikçe kenardaki ‘tool’ların hepsini kullanacak bir sıra geldi. Yazılımlar bu çağda sıradan insan için araçtır. İnsan alet kullanarak tanrı olduğunu düşünmüştü. Bu çağda yazılımlar olmadan geçmiş çağın insanıyız. Temel bilgisayar yetenekleri daima bir köşede beklemeli.
SketchUp öğrenince birden bire mimari modeller, endüstriyel ürünler tasarlamaya başlamayacaksınız. Bir rafın ne ölçülerde olması gerektiği, bir binayı tek açıdan fotoğrafı varken bile nasıl tasarlayabileceğimizin hesabı gibi ana işlevleri nasıl kazandığım ayrı konular. Normalde işi oraya getirmek ve ne tasarlanacağını bilmek işin esas kısmı, program sadece hayali gerçekleştirmeyi sağlayan bir araç.
Abdullah Reha Nazlı
05.08.2023